Trabzon'u Tanıyalım

Öncelikle bu güzel şehrimizin neden bu kadar sevildiği ile başlayalım çevresinde hangi

illerimiz mevcut ona göz atalım daha sonra bu güzel şehrimizi tanıtmaya Trabzon’un

kuzeyinde ülkemizin en hırçın denizi olan Karadeniz bulunmaktadır. Güneyinde ise ülkemizin

şirin şehirlerinden Gümüşhane ve Bayburt vardır. Yönümüzü doğusuna çevirdiğimizde

ülkemizin çay bahçelerine sahip olan Rize yer alır. Trabzon şehrimizin güneyinde ise Giresun

ili vardır.


Karadeniz deyince aklımıza ilk önce yeşil renk gelir bu renk ise insana enerji veriyor ve bu

güzel şehrimiziz sevmek için bir neden doğuruyor. Tanıttığımız bu şehrin bitki örtüsünü

anlatmaya başlayalım. Trabzon’da Karadeniz ikliminin büyük çoğunluğunda görülen bol ve

çeşitli ağaç türlerine rastlamaktayız. Bu türlerin içinde kestanesi, kızılağaç, gürgen, fındık,

doğu gürgeni, meşe, akçaağaç, yer almaktadır.

Trabzon şehrimizin güzel bitki örtüsü sevmek için yeterli gelmiyorsa size bu şehrin

coğrafyasından bahsedelim. Trabzon yayla turizmi oldukça gelişmiştir. Yayla turizmi ile

güzel ve temiz Trabzon havasını ciğerlerinize çekebilirsiniz. Çoruh-Kelkit Vadisi arasında yer

alan Kelkit geçidi bölge için önemlidir Bunlar bu şehri sevmek için başladığımız nedenler

arasında ilk sırlarda yer almıştır.


Trabzon’u sevmek için size hem güzel hem de ülkemizin simgelerinden olan Uzungöl size

yeterli gelmediyse bölgede bulunan yerli yabancı turistlerin akımına uğrayan denizden

yükseklerde tam 1150 m yüksekte olan Sümele manastırından bahsedelim Ayrıca Trabzon

Ayasofya müzesi Bizans döneminden kalan şehrimi güzelleştirmeye devam etmektedir.

Trabzon sevmek için nedenlerimizi sıralamaya devam ediyoruz. Trabzon kalesi şehre en

tepeden bakan merkezde bulunur. Maçka ve Santa harabelerini es geçmemeliyiz.


Trabzon’u sevmek için başka yol olan midenizden geçen yolu deneyelim. Bu şehrin eşsiz

lezzetlerinden olan kuymak ve mısır ekmeği ile sabah kahvaltısı yapabilirsiniz. Trabzon’u

sevmeye daha çok yaklaşmak için Laz böreği , turşu kavurması ile damağınız şenlenmiştir.

Ayrıca Trabzon ve Karadeniz bölgesiyle özdeşlesen hamsi yemekleri yani hamsi pilavı,

çorbası, dolması, ekmeği kavurması hatta sütlacı ile midenize şenlikler yaşatabilirsiniz. Bütün

bu güzellik yemekler siz etmediyse güzel tavşan kanı çay şehrin simgelerinden olan

Boztepe’ye karşı yudumlayabilirsiniz.

İşkur'a İş ve Meslek Danışmanı


Bitlis İşkur İl Müdürü Alaattin Aslan, kurum bünyesinde istihdam edilmek üzere alınacak olan 3 bin 500 iş ve meslek danışmanı personeli alımı için, kurs başvurularının başladığını söyledi.

Aslan, Aa muhabirine yaptığı açıklamada, kursa katılmak isteyenlerin kurumun internet sitesi üzerinden veya tüm İşkur il müdürlüklerine müracaat etmek suretiyle başvuru yapabileceğini bildirdi.

Başvuru tarihinin 7 Eylül'de sona erdiğini ve adayların puanı en yüksek olandan başlamak üzere, tercih ettikleri üniversitede ayrılan kontenjana göre yapılacak sıralama sonucu, eğitime başlayacağını ifade eden Aslan, şöyle konuştu:

"Kurs süresince eğitime katılacak olan kursiyerlere, kurum tarafından günlük 15 lira harçlık ödenecek. Ayrıca bu kişilere iş kazası ve meslek hastalığı primi ödenecek. Kursiyerlerin genel sağlık sigortaları yaptırılacak. Eğitimin tamamlanmasının ardından uygulanacak olan sınavla başarılı olan kursiyerler, 'İş ve Meslek Danışmanı Mesleki Yeterlilik Belgesi'ne sahip olacak. Bu belgeye sahip olanlar arasında KPSS B grubu (KPSS-P3) puan türü esas alınmak suretiyle seçilecek adaylar, İşkur il müdürlüklerinde sözleşmeli iş ve meslek danışmanı olarak istihdam edilecek. Bunların Aralık 2011'de göreve başlaması planlanıyor. "

Başvuru yapanların İşkur'a kayıtlı olmaları, herhangi bir işte çalışmıyor olmaları, en az lisans düzeyinde mezun olmaları, 10-11 Temmuz 2010 tarihinde yapılan Kamu Personeli Seçme Sınavı KPSS (B) grubu sınavına girmiş ve KPSSP3 puan türünden 70 ve üzeri puan almış olması şartlarının arandığını dile getiren Aslan, internetten başvuru yapanların "www. iskur. gov. tr" adresinden iş arayan üye olarak şifre alması, iş arayan girişinden girerek öz geçmişi düzenlemesi ve kişinin en fazla bir ilana başvurulabileceğini kaydetti.

Aslan, eğitim verilecek olan illerdeki üniversiteleri ve kontenjanlarını şöyle sıraladı:

"Antalya 150, Ankara 400, Erzurum 400, Sivas 200, Çanakkale 70, İzmir 290, İstanbul 920, Trabzon 150, Kocaeli 150, Mersin 400, Muğla 50, Denizli 100, Sakarya 70, Isparta 50, Edirne 50, Zonguldak 50 kişilik kontenjana sahip. Bu eğitim verilecek olan üniversitelerden kişiler en fazla 1 başvuru yapabilecek. "

İş-Kur, Gaziantep'te 2bin kişiye..

iş-Kur Gaziantep İl Müdürü İlyas Bulduk, İş ve Meslek Danışmanlığı eğitimi için başvuruların devam ettiğini belirterek, 2 bin iş ve destek danışmanı alınacağını söyledi.

Bulduk, 16 ilde bu kursun yapılacağını ve adayların Gaziantep'ten de kurslara katılabileceğini ifade etti.

Toplamda 3 bin 500 kişinin bu kurslara müracaat edeceğini vurgulayan Bulduk, sınavda başarılı olan 2 bin kişinin İş ve Meslek Danışmanı olarak göreve başlayacağını duyurdu.

Müracaatların devam ettiğini dile getiren Bulduk, şöyle konuştu:

"Bu talep, İş ve Meslek Danışmanlığı Eğitimi talebidir. Talep şartlarına durumu uyan adaylar ilanın yayınlandığı tarihten itibaren 10 gün içerisinde tüm il, şube müdürlüklerimizden veya www. iskur. gov. tr internet adresi üzerinden başvuru yapabilirler. Son başvuru tarihi resmi tatile rastladığından bir sonraki işgünü başvurular kabul edilecek. Talebe, 10-11 Temmuz 2010 tarihinde yapılan ve KPSS 3 puan türünden en az 70 puan almış olan lisans mezunu adayların başvuruları kabul edilecek. Asıl kursiyer listesi belirlenirken başvuruda bulunan adaylar arasında adayın tercih ettiği ilin kontenjanına göre en yüksek puanlı adaydan başlamak üzere sıralama yapılacak. Aynı puanı alan adaylar arasında diploma tarihi itibariyle önce mezun olmuş olana, bunun da aynı olması halinde yaşı büyük olan adaya öncelik tanınır. "

Başvuru yapan ve nihai listede yer alan adaylar, öğrenim bilgileri ile sınav bilgilerinde yer alan koşulları taşıyıp taşımadıklarını eğitimden önce eğitim görecekleri ildeki İş-Kur il müdürlüğüne ibraz etmek zorunda olduğunu belirten Budak, "Bu durumlarını belgeleyemeyenler veya yanlış beyanda bulunanlar nihai listeden çıkartılacak. Kursiyer seçimi işlemi tamamlandıktan sonra tespit edilen asil kursiyer listesi ile yedek kursiyer listesi www. iskur. gov. tr adresinde ilan edilecek. Kursiyerler 360 saat ders görecekler. 16 ilde bu kurs yapılacak. Bu eğitim bittiğinde 2011 yılı için 2 bin kişi işe alınmış olacak. Alımlar KPSS puanına göre olacak" diye konuştu.

ECONOMİST'TEN BÜYÜK İDDAA

Dünyaca ünlü The Economist dergisi, sır gibi saklanan Erdoğan - Bush görüşmesinin “perde arkasını” yazdı...

Anlaşmanın diğer ayağı ise Kürdistan devletini tanıma
TÜrk Silahlı Kuvvetleri’nin sınır ötesi operasyonunu ve ABD’nin desteğini mercek altına alan dergi, ABD ve Türkiye’nin anlaşma yapmış olabileceğini yazdı. Analizde, “Başbakan Erdoğan’ın, Bush’a bazı sözler verdiği sanılıyor. Bunlar, Kürtlerin bölgesel hükümetinin tanınmasını ve PKK teröristleri için daha libe-ral bir affı içeriyor” denildi.

Pişmanlık Yasası’nın sonuç vermediğini kaydeden dergi, teröristlerden “savaşçı” ve “isyancı” olarak söz ederken şu değerlendirmeyi yaptı: Hükümet, şiddete karışmayan tüm PKK savaşçılarını affedebilir. 20 yıldır asilere karşı verilen mücadelenin ardından Türkiye, askeri önlemlerin tek başına Kürt sorununu çözemeyeceğini biliyor.

The Economist, mutabakat için “Kürtlerin bölgesel hükümetinin tanınmasını ve PKK savaşçıları için daha liberal bir affı içeriyor” diye yazdı

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın ABD Başkanı George W. Bush’a bazı sözler vermiş olabileceği öne sürüldü. The Economist dergisi, TSK’nın sınır ötesi operasyonu ve ABD’nin verdiği desteği değerlendirdiği haberinde, ABD ve Türkiye’nin bir anlaşma yapmış olabileceğini öne sürerek, “Başbakan Erdoğan’ın, George Bush’a bazı sözler verdiği sanılıyor. Bunlar, Kürtlerin bölgesel hükümetinin tanınmasını ve PKK savaşçıları için daha liberal bir affı içeriyor” iddiasında bulundu.


Hassas bir balans ayarı
İngiliz The Economist dergisi, TSK’nın sınır ötesi operasyonunu değerlendirdiği haberinde “Sınır ötesi operasyonlar” başlığı altında “Türkiye ile Amerika arasında bir anlaşma oldu mu?” spotunu kullandı. Türkiye’nin Irak’ın kuzeyinde son yılların en büyük sınır ötesi harekatını gerçekleştirdiğine işaret eden dergi, “Irak’taki Amerikan işgalcilerinin, böyle bir operasyonun yapılmasını önlemek için son aylarda büyük bir çaba göstermelerine karşın Türkiye’nin en üst düzey generali, Amerikalıların sadece hava operasyonuna onay vermediğini, aynı zamanda gerekli istihbaratı sağladığını söyledi” diye yazdı. Bunun “hassas bir balans ayarının” sonucu olabileceğini belirten dergi, Amerikalıların Irak’ın kuzeyinin istikrarsızlaşmasını istemedikleri ancak hayati bir NATO müttefiki olan Türkiye ile ilişkileri kurtarmayı istedikleri yorumunu yaptı. The Economist, birçok Iraklı Kürdün Türkiye’nin operasyonunun tek amacının PKK olmadığına inandığını belirtti ve “Türkiye ile ABD arasında anlaşma” iddiasında bulundu. Dergi şunları yazdı: “Belki Amerika ve Türkiye bir anlaşma yaptı. Amerika’nın sınırlı Türk operasyonlarına desteği ve Iraklı Kürtlerin PKK’ya karşı harekete geçmeleri emrini verme sözünün karşısında Türkiye’nin Başbakanı Erdoğan’ın George Bush’a bazı sözler verdiğine inanılıyor. Bunlar, Kürtlerin Irak’taki bölgesel hükümetinin tanınmasını ve PKK savaşçıları için daha liberal bir affın getirilmesini içeriyor.” Önceki “affın” sonuç vermediğini öne süren dergi, “Şimdi hükümet, şiddete karışmayan tüm PKK savaşçılarını af edebilir. 20 yıldır asilere karşı verilen mücadelenin ardından Türkiye, askeri önlemlerin tek başına Kürt sorununu çözemeyeceğini biliyor” değerlendirmesinde bulundu. (ANKA)



Başbakan Tayyip Erdoğan, 5 Kasım’da Beyaz Saray’da yaptıkları basın toplantısının ardından,
Türk gazetecilerin sorularını cevaplamıştı. Erdoğan, Türkiye’ye rahat dönüp dönmediğine ilişkin bir soruya “Hamdolsun, istediğimizi aldık” cevabını vermişti.


Erdoğan, kimin gazına gelmedi?
Başbakan Erdoğan, AKP İstanbul İl Başkanlığı tarafından düzenlenen bayramlaşma ziyaretindeki konuşmasında sınır ötesi operasyonu değerlendirdi. Erdoğan, terörle mücadele konusunda birilerinin tatmin olması için adım atmadıklarını belirterek, “Eğer bu gaza bizler gelmiş olsaydık veya gelecek olsaydık, bu bir stratejinin hayata geçirilmesi olmazdı. Bu bir taktik uygulamanın hayata geçirilmesi olmazdı. Bu olsa olsa sadece birilerinin tatmin olması olurdu, ki bunların da kimler olduğunu halk anlıyor” dedi.

Yeniçağ gazetesi

TEK KİŞİLİK İHALE , ATV ÇALIK' IN

Sabah-ATV ihalesine sadece Başbakan'ın damadının genel müdürlük yaptığı Çalık Grubu katıldı ve 1.1 milyar dolar teklif verdi

TMSF tarafından 1.1 milyar dolar muhammen bedelle satışa çıkarılan Sabah-ATV Grubu ihalesi, tek gurubun katılması sonucu 5 dakikada sona erdi. Çalık Grubu önderliğindeki Turkuaz konsorsiyumu 1.1 milyar dolarlık teklif verdi. İhaleyi Fon Kurulu onaylarsa satış gerçekleşmiş olacak.


Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu’nun (TMSF) el koyduğu Sabah ve atv grubunun satış ihalesinde Çalık Grubu’nun şirketi Turkuaz, muhammen bedel olan 1,1 milyar dolar teklifinde bulundu.
TMSF’nin Sabah-atv Ticari ve İktisadi Bütünlüğü’nü satış ihalesi Sarıyer’deki Ahmet Afif Paşa Yalısı’nda yapıldı. TMSF Başkan Yardımcısı ve İhale Komisyonu Başkanı Fethi Çalık başkanlığında gerçekleştirilen ihaleye tek teklif sahibi olan Turkuaz Radyo, Televizyon ve Yayıncılık Anonim Şirketi katıldı.
Şeffaf kutuda bulunan teklif açıldı. Turkuaz Grubu, ihalede muhammen bedel olarak belirlenen 1 milyar 100 milyon doları teklif olarak sundu. Komisyon Başkanı Çalık, Turkuaz’dan teklifini artırmasını, en az artırma tutarının 10 milyon dolar olduğunu söyledi. Ancak Turkuaz Grubu, tekliflerinin 1,1 milyar dolar olduğunu, artıramayacaklarını bildirdi. Komisyon Başkanı’nın, “En azından 10 milyon dolar artırın" ısrarı da şirket tarafından kabul edilmedi. Bunun üzerine Komisyon Başkanı Çalık, “Teklifi kabul ediyoruz ve onaylamak üzere Fon Kurula arzedeceğiz. İhale sonuçlanmıştır" açıklaması ile ihaleyi bitirdi.
İhale için üç grup ön yeterlilik almış, Nurol-Carlyle ile Lüksemburg merkezli RTL-İpek-Sancak ise ihale öncesi çekildiklerini açıklamışlardı.
TMSF, 1 Nisan 2007’de Medya Grubu (Dinç Bilgin Grubu) ve Merkez Grubu (Turgay Ciner) şirketlerinin temettü hariç ortaklık hakları ile yönetim ve denetimlerini devralmıştı. Karar, Bilgin ile Ciner arasında gizli protokolün ortaya çıkması ve TMSF’nin yanıltıldığının anlaşılmasına dayandırılmıştı. Daha sonraki süreçte Merkez Grubu’na bağlı Kanal 1 Ciner’e geri verilmişti.
Başbakan Erdoğan'ın damadının üst düzey yönetici olarak çalıştığı Çalık Grubu'nun ihaleye tek başına girmesi tartışmalara neden olmuştu.
Bu arada ihale, Kemal Uzan’a ait olan TMSF’nin el koyduğu Sarıyer’deki Ahmet Afif Paşa Yalısında gerçekleştirildi.

TEHLİKE VARMI YOK MU ?

Nuri kurtcepe çizmiş.


TÜRKİYE’DE AZINLIK ARAYAN AZINLIKLAR

Yıllardır bu ülkede yaşar ve tarihini okurum,ne anayasada nede başka bir yerde azınlıklara ikinci sınıf vatandaş muamelesi ne duydum ne gördüm.
Hatta Devletin en üst kademelerine gelebilmeleri için her türlü yasal anayasal düzenlemeler mevcut.
Türk kimliği bile siyasi kimlik olarak görülmüş ve vatandaşlık bağı ile bağlı herkes Türk sayılarak her vatandaşımıza kimliğine bakılmaksızın milletvekilliği ,başbakanlık ,cumhurbaşkanlığı yolu ardına kadar açılmıştır.

Böyle olduğu halde nedir bu bağırtı çağırtı …

Bir AB ülkesi olan Yunanistanın Azınlık olarak gördüğü batı trakyadaki türklere yaptıkları devam ettiği halde neden hedef biz oluyoruz.
Veya Bulgaristan, Veya Almanya , Veya İsvisçre ,ABD yi anlatmaya bile gerek yok.
Niye bunları diyorum ;
Ne akıllanmaz bir toplumuz
Geçenlerde Kıbrış rum kesiminin cumhurbaşkanının söylediklerini okudum.

Bir AB ülkesi olan Rum kesimi Bakın nasıl bakıyor Kıbrıs Türklerine ;

Kıbrıs Rum yönetimi eski liderlerinden Glafkos Klerides, Rum yönetimi lideri Tasos Papadopulos’un Kıbrıslı Türkleri hiçbir zaman toplum olarak görmediğini, onlara klasik azınlık haklarından başka hak tanımayı asla kabul etmediğini belirterek, ”Papdopulos, Kıbrıslı Türkleri azınlık olarak görüyor” dedi.

Rumların Kıbrıslı Türkleri yok etme planlarını içeren Akritas Planının büyük
bölümünü Papadopulos’un yazdığını kaydeden Klerides, Papadopulos’un, 1964′te ABD Büyükelçiliğine giderek meşhur, ”Türkler adaya çıkmaya kalkışırlarsa Kıbrıs’tan Türkleri temizlemek için 1 saat 45 dakikamız var” sözlerini söylediğini de doğruladı.

Klerides, ”Tasos Papadopulos’un Kıbrıslı Türkleri hiçbir zaman toplum olarak tanımadığını, aksine, onların (Türklerin) Kıbrıs Cumhuriyeti içerisinde azınlık olarak var olduklarına inandığını” dile getirdi.